Mürşid, mesela Şeyh Nazım Hocamız mürşiddir, gerçek mürşiddir. Mesela Şeyh Mehmet Efendi Hazretleri, o da, onlar gerçek mürşiddir, silsileli gerçek mürşiddir. Şeyh Ahmet Yasin Hocamız mesela, o da gerçek mürşiddir. Değerli insanlar; onları sevin, bağlanın, muhabbet gösterin. Tarikatlar zaten kaldırılmıştır. Tarikat kalmadı.Orada bir manevi muhabbet, manevi bir derinlik, manevi bir ders, manevi bir hal mevzubahistir. O amaçladır.Zaten Şeyhimiz de söyledi; “tarikatlar bitti” diye, inşaAllah. “Artık tamam” dedi. Bütün mürşidler aynı kanaatteler; tarikat yok artık.
İman, imanı güçlendirme, tahkikî imanı pekiştirme.Ama mürşidlerde bir hal vardır. Mesela Şeyhimiz Sultanımız Şeyh Nazım el-Kıbrısi Hazretleri’nden sohbetinde bir hal alınır. Mesela adam okdakika on beş dakika bile sohbetinde bulunsahaberi bile olmadan bir manevi makama geçer, kalbinde bir ferahlık, inşirah hisseder. Mesela nazarı; nazar buyurduklarında da, mesela birkaç saniye bile nazar etse kalbinde bir ferahlık, inşirah olur. O, altın silsileden geliyor. Peygamberimiz (s.a.v)’e kadar giden bir silsile vardır, biliyorsunuz. Mürşidlerin öyle güzel yönleri vardır. Şeyhimiz’i seven beni seviyordur. Beni seven de Şeyhimiz’i sevmeli. Şeyhimiz’i sevmeyen beni sevmesin. Beni seven mutlaka Şeyhimiz’i sevsin.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder