28 Ağustos 2011

Örümcek...


Örümcekle ilgili gösterilen belgeselin ardından:

Örümceklerin ufak yavruları acayip şeker oluyor… acayip acarlar… Kudurmuş gibi kaçıyor kerata, böyle tırırıttt… Bazen, böyle kağıtla alıyorum, hemen kendini aşağıya bırakıyor! Küçücük canıyla, hemen olayı öğrenmiş… Yukarı tırmanmayı falan… imkansız, bilmemesi lazım; çünkü annesi onlara onu öğretmiyor!  Çok büyük olay! Bir tanesi bile, insanın defalarca iman etmesi için yeterli!

Örümceğin, ufacık ayağının ucundaki parçada bile, bütün sülalesinin, geleceğinin genetik kodu yazılı… ondan sonraki örümcek nesli nasıl olacak… gözleri nasıl olacak, nasıl yürüyecekler, ağını nasıl örecekler… kaç çeşit ağ salgılayacaklar… 1 çeşit de değil, kimi ince ağ, kimi kalın ağ… Kalın ağı, ana başlarda kullanıyor… inceyi aralara örüyor… Nerden biliyorsun kerata?  MaşaALLAH. Elhamdülillah.

Ağzı yok dili yok! Konuşmayı, hiçbirşeyi bilmez! Mesela, tehlike gördü mü aşağıya atıyor hemen kendini… asansörle iner gibi yumuşak iniş yapıyor… ağ da hiçbir yerine dolanmıyor karetanın! Mesela insane öyle bir imkan verilse, o ip kafasına gözüne, hertarafına dolanır… çıkamaz ordan birdaha…

Şahane sisem kuruyor… bir de acayip düzgün! Ağı nasıl yaptığını görmesi için, uzaktan bakması gerekiyor normalde… tam parallel… mesela bir tane ağ çekiyor, öbürünü tam ona paralel çekiyor… gayet düzgün… jilet gibi…

Gözler zaten… boncuk gibi… baya dikkatli etrafı rasat ediyor… İnsandan daha akıllı! 


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''26 Ağustos 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder