13 Temmuz 2012

Türkçe Ezan Olmaz!


DİDEM ÜRER: 28 Şubat’ın bir darbe olmadığını iddia ederek; “anayasal çerçevede bir MGK toplantısı yapıldı ve kararlar alındı. Bu bir darbe değildir, post modern darbe de değildir” dedi. Sayın Menderes’in en büyük hatasının da ezanı aslına, yani Arapçaya çevirmek olduğunu belirterek; “Türkçe ezan ne güzeldi, herkes okununca ne güzel ne dediğini anlıyordu. Şimdi kimse anlamıyor.”.

ADNAN OKTAR: İşte en büyük hata diye bunu esas aldılar zaten, adamı astılar, şehit ettiler. Paşam da eğer bu anlama getiriyorsa bu sözünü, çok çok ayıp yapıyor. Bir de millete akıl vermekten vazgeçsin, kendi aklıyla hareket etsin. Kendi kendine ancak yeter o. Millete akıl vermesin. Paşa olması demek dünyanın en akıllı olması anlamına gelmez. ‘Allah-u Ekber Allah-u Ekber’ gayet güzel. ‘Tanrı Uludur, Tanrı Uludur’, böyle ezan olur mu? Ayrıca ‘Tanrı Uludur, Tanrı Uludur’ deyince, sen camiye mi gedeceksin bu ezanı duyunca? Nedir zorun yani? Öğrenmek isteyen açar kitabı alır okur. Oradan mı öğrenecek adam? Bir İtalyan’ın geldiğini düşün Türkiye’ye; ‘Tanrı Uludur, Tanrı Uludur’, hiçbir şekilde anlamaz. Arap da anlamaz.

Daha hala bu devirde böyle bir kafayı savunuyor olması ne kadar kapalı olduğunu gösteriyor. Ne kadar kapalı eğitildiğini gösteriyor. Halbuki bunun mantığından herkes vazgeçti, bunun yanlışlığını anladılar. Daha hala anlamamış. 28 Şubat’ı oturup bize yedirmeye çalışıyor. Sanki bir anlamıyor muşuz gibi, devlet anlamıyormuş, millet anlamıyormuş gibi. 28 Şubat’tan herkes yaka silkiyor, herkes rahatsız. Paşa’nın haberi yok. “Ne alakası var” diyor. Olanlardan da haberi yok. 28 Şubat’taki insanların çektiği ızdıraptan, işkencelerden onlardan da haberi yok. Uçuyor adete yani. Her şeyi ben bilirim kafası çok garip bir çizgi.

Daha hala bu belanın, hastalığın gitmediğini görüyoruz. Sen kendini çok akıllı zannediyorsun ama ayette; “Her bilenden daha fazla bir bilen vardır” diyor. Kültürün ne, bilgin ne, ufkun ne? Gel gençlerin karşısına bir çık, bir tartış bakalım. Gel İstanbul Teknik Üniversitesi’nden gençlerle bir tartış, ODTÜ’den gençlerin karşısına çık bir tartış. Yahut Robert Koleji öğrencilerinin, Saint Benoit’ın öğrencilerin yahut herhangi bir devlet lisesinin gençlerinin karşısına çık, tartış; on dakikada tozunu çıkarırlar senin. Bir anda mantığın çöker. Karşısında asker oluyor, orada hazır olda duruyor, o da onlara akıl veriyor; başkası oluyor, ona akıl veriyor; ondan sonra kendisini dünyanın en akıllısı zannediyor. Öyle olmaz. Sivil hayata geçmişsin, insanların içine git konuş. O zaman kendi kültür düzeyini, bilgi düzeyini, mantık düzeyini daha iyi görürsün. Kıyas eder, anlarsın. Evden dışarı çıkmıyor, daha hala aynı kafada.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "26 Haziran 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder