04 Temmuz 2012

İlla ki gelecek Hz İsa Mesih (as) !


Bak şimdi en hassas olduğunuz bir konuyu daha anlatıyorum yobaz takımı, Müslüman kardeşlerime de sevinç olsun diye anlatıyorum. “Bir Hakîm-i Zülcelâl, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmı, İsâ dinine ait en mühim bir hüsn-ü hâtimesi için, değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i İsâ,” bak “Cesediyle Allah’ın yanında bulunuyor” diyor. Hıristiyanlığın hüsn-ü hatimesi, güzel sonucu için diyor. Hıristiyanlığın şu anki hali kötü. Güzel sonucu için, “hüsn-ü hâtimesi” güzel neticesi için. “değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan” normal insani etiyle kemiğiyle Allah katında bulunan “ve hayatta olan” ölü değil. Hay diyor, hayatta olan “Hazret-i İsâ, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi,” yani sizin dediğiniz gibi olsaydı diyor. “yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden ceset giydirip, dünyaya göndermek, o Hakîmin hikmetinden uzak değil.” Yani “sizin dediğiniz gibi de olsa yine gelecek Hz. İsa Mesih (a.s). Allah o şekilde de gönderir” diyor.


 “İlla ki gelecek” diyor. Hani kıvırıyorlar ya böyle. Sahtekarlık yapanlara söylüyor. “Hiç oyun oynamayın” diyor, “illa ki gelecek” diyor. “Belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için vaad etmiş ve vaad ettiği için elbette gönderecek. Hazret-i İsâ Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsâ olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u imanla onu tanır. Yoksa, bedâhet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.” Şimdi bir kısım narcılar, bir kısım da bilgisi olmayan Nurcular, bak burada diyor; “Hz. İsa Mesih (a.s)’ı  geldiğinde çok az adam tanıyacak” diyor. Nasıl olur? “İşte bir camiye gelmiştir” diyor. “Bediüzzaman namaz kılarken yanında bir namaz kılsa, iki rekat namaz kılsa bile hüküm yerine gelmiş olur” diyor. Dolayısıyla “geldiler” diyor, “pencereden girmiş Hz. İsa Mesih (a.s)” diyor. “Bediüzzaman’la namaz kılmış sonra da hemen orada ölmüş ağabeyler de gömmüşler” diyor.




 Böyle bir şeyin olmadığını biliyorsunuz. Bir de “bedaheten” başlangıcında diyor Bediüzzaman, “bilinmez” diyor. İlk çıktığında Hz. Mehdi (a.s) da bilinmiyor, deccal de bilinmiyor, Hz. İsa Mesih (a.s) da bilinmiyor. Sonra hiç ömür boyunca bilinmeyecek anlamında mı bu? Deccalin çıktığı da bilinmiyor. Sonra? Sonra biliniyor. Hz. Mehdi (a.s) ilk çıktığında bilinmiyor. Sonra bilinmez olur mu? Hüsn-ü zan ediyorsun, Allahualem o diyorsun. Hz. İsa Mesih (a.s) ilk çıktığında tabii ki bilinmez. Birçok kişi bilemez yani. “mukarreb ve havassı” ilk çıktığında tanıyorlar. Yoksa ömür boyu Müslümanlar tanımayacak demiyor burada Bediüzzaman. Hz. İsa Mesih (a.s) “o din-i Hak cereyanının başına geçecek” diyor. Yani Hıristiyanların Müslüman olmasını meydana getiren, dünya çapındaki İsevi Müslümanlar, Muhammedi İsevi Müslümanların başına geçecek” diyor. 




“Lider olacak” diyor. Başa geçmiş bir adam nasıl görünmez? “Başlangıcında görünmez” diyor. “Hıristiyanlıkla Müslümanlığın birleşmesi neticesinde bu Hak cereyan azim bir kuvvet bulacak ve dünyaya hakim olacak” diyor. “Ekseriyetle herkes iman etmiş olacak.” diyor Bediüzzaman. Hz. Mehdi (a.s) da biliniyor o devirde, Hz. İsa Mesih (a.s) da biliniyor, hüsn-ü zan edilerek. Dünya hakimi oluyorlar çünkü, ikisi birlikte. Bediüzzaman da bunu söylüyor. Hz. Mehdi (a.s)’dan da kurtulmak istiyorlar, Hz. İsa Mesih (a.s)’dan da kurtulmak istiyorlar. Ben de yakalarını bırakmıyorum.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "21 Haziran 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder