15 Ocak 2013

Laiklik Güzel Ama İttihad-ı İslam'ı İste !



 Laiklik güzel de, İttihad-ı İslam’ı niye istemiyorsun? Laiklik güzel ama İttihad-ı İslam’ı iste. Bütün bölgenin kardeş olmasını iste, sevgiden bahset. Mezhep ayrılıkları olmasın, tarikat ayrılıkları olmasın, sınırları kaldıralım, bölge birbirine yakın sevgi dolu insanlarla kaynaşsın, bayram havası olsun. Türkiye’de laik. Tabii ki laik olacağız. El-Kaide, El-Kaide’yi sana öven var mı? El-Kaide’yi kim istiyor? Bizim istediğimiz, Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (a.s)’ın güzelliği, onun barış ortamı, onun sevgi ortamı, silahların yok olduğu, sevginin geldiği ortam. Sen bize ondan bahset. Bırakın demokrat bir sistem olsun, Avrupa gibi olsun. Çekil kenara, normal seçimler olsun. Halkın iradesine niye karışıyorsun? Niye dikta rejimi kuruyorsun? Niye yarı askeri dikta rejimiyle ülkeyi idare ediyorsun? Baban diktatördü, sen de diktatörsün. Bırak, normal seçimler olsun, halk istediğini seçsin. Çık ortadan, ayrıl, kenara git. Biz senin ölmeni, ezilmeni istemiyoruz. Ailenle, çocuklarınla rahat ol. Fakat halk kendi iradesini mecliste yansıtsın.

Ve İttihad-ı İslam’ı iste, bölgenin barış içerisinde, kardeşlik ve sevgi içerisinde olmasını iste. Bütün dünyanın mutlu olmasını iste. “Suriye laik.” O kadar. Ölü bir sistem var Ortadoğu’da, ölü ve kavruk. Bir türlü bilim gelişmiyor, teknoloji gelişmiyor, sanat gelişmiyor. Mutluluk oluşmuyor. Fakirlik diz boyu. Bu kavruk sistemlerden, bu ölü sistemlerden oluyor. Ölü sistemlerin yıkılması gerekiyor. Bunların ayıklanması, yerine yeni filizin, Davut’un filizinin, yani Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (a.s)’ın ortaya çıkması gerekiyor. Yoksa bu kavruk sistem; kırk yıl önce de Filistin sürünüyordu, kırk yıl önce de yine Suriye sürünüyordu, yine sürünüyor. Irak, kırk yıl önce de sürünüyordu, yine sürünüyor. Her yer fakir Ortadoğu’da. Bırakın bunları. Yeni bir sitem olsun, yeni bir sevgi anlayışı olsun. Barış anlaşması yapılsın, savaşlar dursun, savaşa, silaha, mermiye, bombaya ayrılan para teknolojiye, bilime, sanata, hastanelere, okullara, yiyeceğe, içeceğe, güzel kıyafetlere, bahçelere, bağlara ayrılsın. Var mısın buna? Bunu kabul ediyorsan, tamam. Durup durup “biz laikiz.” CHP’ye yaranmaya çalışıyor. Olmaz öyle.

Bakın diyor ki; “İbni Abbas tahriç etti. Resulullah (s.a.v) ferman etti: ‘İnsanların ümitsiz olduğu’ artık bitmiş, bu dünya düzelmez, dünya batmış dediği, artık yapacak bir şey yok dediği ve ‘hiç Mehdi falan yokmuş dediği bir sırada Allah Moşiyah-Mehdi’yi gönderir’” diyor. Tevrat’ta da aynı şekilde geçiyor, aynı ifade. ‘Onun yardımcıları Şam ehlinden gelir’ diyor Şam’dan, Suriye’den. ‘Kendisi istemediği halde ona biat ederler.’ Hz. Mehdi (a.s), “ben Mehdi değilim” diyor. “Benim iddiam yok.” Dinlemiyorlar, “biz sana biat edeceğiz” diyorlar. ‘O da onlarla birlikte makamın yanında’ bu hadislerde çok geçiyor, bunda acayip bir şey var, ‘iki rekat namaz kıldıktan sonra minbere çıkar” diyor. Konuşma yapacağı yere çıkar ve konuşmaya başlar. Hz. Mehdi (a.s) diyor ki; ‘Ey insanlar, Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehli Beyti çok belalar gördü.’ Yani kendini kast ediyor ve diğer Müslümanları kast ediyor. Bak sonra diyor ki; ‘Bizler’ kendini dahil ederek, ‘bizler kahır ve haksızlığa maruz kaldık.’” Yani hukuki yönden, sosyal yönden, her yönden haksızlığa maruz kaldık diye hayatını anlatır Hz. Mehdi (a.s) diyor, inşaAllah.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder