08 Ocak 2013

Hattı Müdafaa Yoktur,Sathi Müdafaa Vardır !


Eğer PKK şiddetten vazgeçerse, PKK diye bir örgüt yoktur zaten. Yani Marksist, Leninist düşünceyi bıraktı demektir. Artık Marksist, Leninist, Stalinist düşünceyi söyleyemez. Oportünist, revizyonist, sahtekar olar görürler o zaman onu. Yani dehşeti, bombalamayı, terörü terk edemez. Marksist, Leninist, Stalinist düşünce içerisinde aksi mümkün değildir. Yani Türkiye dediğini yapsa da fark etmez. Allah vermesin, dese ki, “Evet kardeşim size ayrı bir bölge verelim, Güneydoğu sizin kontrolünüze geçsin, federasyon mu istiyorsunuz, devlet mi istiyorsunuz, ne yapıyorsanız yapın.” Bin misli daha fazla kudurur. On bin misli daha fazla kan döker. Yani komünist proletarya diktatörlüğü, dünyaya hakim olmadan,kimsenin yakasını bırakmaz. Sırf Türkiye’yi değil. Türkiye’yi bir kere kasıp kavurur zaten. Türkiye’yi tamamen yıkar Allah esirgesin. Onunla kalmaz, gider Yunanistan’ı da vurur. Oradan gider Makedonya’yı da vurur, hepsini vurur. Komünizm zincirleme. Ekonomik kriz de var zaten, tam aradıkları ortam. Onun için komünizme karşı topyekun bir mücadele verilmesi gerekiyor. Atatürk diyor ya; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Satıh bütün vatandır” diyor. Vatan sathında antikomünist büyük bir mücadele verilmesi gerekiyor; devletin yanında, devlete destek olunarak.

Atatürk diyor rahmetli; “Beyler, şurası unutulmamalıdır ki, Türk milletinin en büyük düşmanı komünistliktir” diyor. “Behemehal, her görüldüğü yerde ezilmelidir” diyor. “Ezilmelidir.” Net konuşmuş. Komünizme karşı, gelin müzakere yapalım, adaya gidelim, sabah kahvaltısında seninle bir konuşalım, Apo bakalım ne diyorsun?” Ne diyecek? Komünist diktatörlük isteyecektir adam. Kabul ediyor musun? Etmiyor musun? Adam sana soruyor. “Proletarya diktatörlüğünü kabul ediyor musun? Etmiyor musun? Komünizmi kabul ediyor musun? Etmiyor musun? Eskiden de bazıları çevirip sorarlardı, 12 Eylül öncesi “Sağcı mısın? Solcu musun?” Solcuya rast gelirse, sağcıyım derse alnına sıkıyorlardı. Şimdi orada da öyle. Abdullah Öcalan’la anlaşmak diye bir konu olmaz. Proletarya diktatörlüğünü kabul ediyorsan anlaşırsın. Seninle can ciğer kuzu sarması olur. Üstüne buz gibi rakı da içer adam. Öyle bir derdi olmaz. Ama “Yok arkadaş kabul etmiyorum” dersen, katil mi diyorsun, ne diyorsan, o zaman konu biter.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder