14 Ocak 2013

İttifak Edlim Dinsizliğe Karşı,Birlikte Gayret Edelim!


İsrail de, Filistin de ve bütün dünya da Mesih (a.s)’ın, yani Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkışı için dua etsin.

Kavgalar artacak, olaylar artacak, insanlar çarnaçar kalacaklar. Tek çözüm olarak Hz. Mehdi (a.s) ve Seyyidina Hz. İsa Mesih (a.s) olduğunu Allah insanlara gösterecek. Bu iki mübarek zat zahir olup -zuhur edip demiyorum, şu an zuhur ettiler- zahir olup dünyayı sulh ve selamete, barışa, esenliğe, güzelliğe, berekete, bolluğa kavuşturacaklar. Cenab-ı Allah’ın dilemesiyle, inşaAllah. Her gün bir alamet, her gün bir alamet, her hafta bir alamet… Mesela; seçim öncesi Allah Amerika’yı birbirine kattı. O olay Obama’nın seçilmesini sağladı. Yani insanları o yöne itti. Allah onu vesile etti. Ve Amerika daha dindarlaştı. Allah’tan olduğunu anladılar. Hz. Mesih (a.s)’ın zuhuru ile ilgili olduğunu anladılar. Çünkü o kadar acayip zamanlamalar var ki, o kadar şaşırtıcı olaylar oluyor ki peş peşe. Barış yurdu cennettir. Ama önce Cenab-ı Allah dünyayı cennet haline getirecek, sonra da gerçek cennete gideceğiz, Allah’ın izniyle, inşaAllah.

Şahane bu kitap (Komünist Kürdistan Tehlikesi). İkinci cildini hazırlıyorum Komünist Kürdistan Tehlikesi’nin. Daha kapsamlı, daha detaylı bilgiler bulacaksınız onda, inşaAllah.

İsa Mesih (as), Hz. Mehdi (as) ve İttihad-ı İslam kitabımızın genişletilmiş dördüncü baskısı şahane oldu. Dün de göstermiştim. Ve Nurculuk kitabı, şahane.

Her konuda dürüst olmak lazım. Darwinizm konusunda dürüst olmak lazım. Dürüst olduğumuzda Darwinizmin doğru olmadığını anlıyoruz. Fakat her halükarda hak, hakikat sürekli yayılıyor, gayet güzel. Gençlerin şevkini çok iyi buluyorum. Bütün dünyada her yerde çok candan bir anlatımla anlatıyorlar. Hakikaten benim samimi olduğumu gördükleri için, anlatımlarımın da samimi olduğunu gördüler. Bir de baktılar ki bir kısım adamlar alenen doğru konuşmuyor. İnsanların gözünün içine baka baka doğru konuşmuyorlar ve acayip bir saptırmaca politikası var ama alay eder gibi. İnsanların zekasıyla alay ediyorlar adeta. Bir de anlattıklarıma baktılar; ispatlı, şahitli, belgeli. Çok net, hiç inkar edecek gibi değil. Mesela; Darwinizmi eleştiriyoruz ama kapı gibi deliller var. Mesela 400 milyon delil sunuyoruz. Muazzam bir açıklama.

 Mesela; Mehdiyet’i açıklıyoruz, binlerce belge sunuyoruz. Hiç inkar edilecek gibi değil.“Hamas’ın sadece 2012’de Gazze’den İsrail kentlerine attığı roket sayısı 1158. 2011’de 627 roket düşmüş İsrail’e. Bu sene bu rakam yaklaşık iki katına çıkmış. Son iki günde, yani 14 Kasım’dan bu yana 351 roket düşmüş İsrail’e, 2011’den bu yana ise, 12800 roket ve havan topu düşmüş.” Havan mermisi İsrail’e. “Bu da günde ortalama üç saldırıya denk geliyor. 1 milyondan fazla da İsraillinin roket saldırılarının düzenli tehdidi altında yaşıyormuş.” Şimdi bu durumda biz de desek ki adamlara, “kardeşim, niye hava harekatı yapıyorsunuz? Niye bombardıman yapıyorsunuz?” deyince, “kendimizi savunuyoruz” diyorlar. Ne diyelim? Yapmayın, etmeyin, bir anlamı yok bunun. Roket atmak; ne alaka? Dersiniz; “Sizin Allah’ınız bir, bizim Allah’ımız bir. Kardeş olalım. Aynı peygamberlere inanıyoruz, ahirete de siz inanıyorsunuz, cennete, cehenneme inanıyorsunuz, biz de cennete, cehenneme inanıyoruz. İttifak edelim dinsizliğe karşı, birlikte gayret edelim” demeleri lazım. Üniversitelerde, orada, burada her yerde aydın, dindar bir gençlik yetişmesi için gayret etmeleri lazım.

 İttihad-ı İslam’dan tek kelime bahsetmiyor Filistinli kardeşlerimiz, duymuyoruz. Gece gündüz “kahrolsun İsrail” haşa. İsrail peygamber ismi. Kahrolsun İsrail denir mi? Haşa. Kahrolsun diye peygamberleri söylersen sen, ne olur bu? İsrail devletine ne diyorsan de. Ama Kahrolsun İsrail niye diyorsun? Olmaz. İsrail devletinde cinayet işleyen, zulmeden, orantısız güç kullanan kişilere telin mahiyetinde ne söylüyorsan söyle. Ne konuşursan konuş. Ama öyle bir durum ki, şimdi biz ne diyelim? Adam yağmur gibi havan mermisi ve roket yağdırıyor. Şimdi biz de diyeceğiz ki İsrail’e, “kardeşim bunlara cevap vermeyin, atsınlar.” Bu acayip bir şey o zaman. “Biz kendimizi savunuyoruz” diyorlar. İlla ki Moşiyah, illa ki Hz. Mehdi (a.s). Öbür türlü huzursuz yaşayacakları belli. Allah rahatlık vermiyor İsrail’e. Allah rahatlık vermiyor Filistin’e. Çünkü Hz. Mehdi (a.s) kabul edilmediği sürece, Moşiyah kabul edilmediği sürece bu ızdırabın devam edeceği açık görülüyor. Allah açıkça bir huzursuzluk veriyor. Gece gündüz sığınaklarda yaşıyorlar İsrailliler.

 Peki Moşiyah niçin aranmıyor? Gece gündüz Moşiyah için dua ediyorsunuz. Hz. Mehdi (a.s) için dua ediyorsunuz. “Ya Rabbi bize Hz. Mehdi (a.s)’ı göster” deyin. Vakti geldi. Musevi takvimine göre başka vakit yok zaten, son. 1999 tarihi kendi kutsal kitaplarında geçiyor, Moşiyah’ın vakti. 2000’ler Moşiyah’ın vakti. Hiç beklenecek bir şey yok. Sürekli Mesih’i aramaları lazım, Moşiyah’ı aramaları lazım. “Daha önce aradık, bulamadık” diyor. Tevrat’ta öyle diyor zaten. “Ümit kesildiği bir sırada çıkacak” diyor. “Arayacak insanlar, aradık bulamadık diyecekler, ümit kesildiği sırada çıkacak” diyor, Moşiyah.

Yani İsrail’in tek yanlı eleştirilmesi bana mantıklı gelmiyor. Roket atmayın, adamların canına kast etmeyin. Kardeş olun, birlikte oraları cennet hale getirin adeta. Ama yapamıyorlar işte, yapamazlar da. İlla ki Hz. Mehdi (a.s), illa ki Moşiyah. Burada bir mantık olmaz. Onlar onlara, onlar onlara bu devam eder Allahualem.

Bakın şu köfte mesela dün bombardımanda ölmüş sevimli. Göster bakayım. Şu şekeri görüyor musun ortadaki ufaklık. Öbürleri de yaralanmış herhalde delikanlıyla o hanım da yaralanmışlar. Yanlış bilmiyorsam eğer.

Yazık-günah değil mi? Nereye gitsin bu insanlar? Diyorlar ki; “Oradan haşa, çekip gitsinler.” Nereye gitsinler? İspanya’ya gidiyorlar, onlar diyorlar ki, “buradan kaybolup gidin” diyorlar. Allah Allah. Bir yere gidiyorlar mesela, “buradan da gidin” diyor. Onlar da diyorlar ki, “burada da duramazsınız buradan gidin” diyor. Nereye gitsinler? Bir yer gösterin de oraya gitsinler. Bir de atalarının yurdu. Kuran’da Musevilerin orada olacağı belirtiliyor açıkça. Ayette açıkça belirtiliyor. Ne mahsuru var? Orada yaşasınlar. Mahsurlu da görseler zaten mantığı olmaz, Kuran’da işaret edilmiş orada yaşayacakları. Bırak, bir avuç insan, yaşasınlar, huzur içinde yaşasınlar.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder