10 Mayıs 2012

Şehit ailelerine gösterilecek Şefkat,İlgi,Alaka ve Sevginin Önemi


DİDEM HANIM: Hocam, sizin şehit aileleri için maddi iyileştirmeden çok onlara gösterilecek şefkat, ilgi, alaka ve sevginin önemli olduğuna dair açıklamanızın üzerine devlet büyüklerimiz bu konunun üzerine ağırlık verdiler.

Son olarak da iki gün önce Şemdinli’de şehit olan askerimizinailesine Sayın Başbakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız hem yazılı başsağlığı mesajı göndermişler hem de evlerinden telefonla arayarak ailesiyle özel olarak görüşmüşler. Sayın Bülent Arınç da bizzat evlerine giderek şehit ailesine taziye ziyaretinde bulunmuş. Şehit babası, “Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Meclis Başkanımızın taziye mesajları beni çok duygulandırdı. Acımıza ortak olduğu için devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum. Bizi yalnız bırakmasınlar” diyerek Başbakanımızla konuşmuş olmanın kendisini çok mutlu ettiğini ifade etmiş.

ADNAN OKTAR: Ne kadar güzel. Beş dakikasını alır Başbakan’ın. İçişleri Bakanı’nın beş dakikasını alır. On dakikasını alsa ne olur? Yarım saatini alsa ne olur? Büyük bir sevinç ve güzelliktir. Buradaki bu iyileştirme ve güzelleştirme çok hoş. Bunu aylardan beri gündeme getiriyoruz. Böyle bir tavrın gelişmiş olmasını görmek çok sevinç verici, maşaAllah. Evet Hocam.

DİDEM HANIM: İnşaAllah Hocam. Sayın Bülent Arınç Şemdinli’de şehit olan askerimizin ailesini ziyarete gittiğinde, şehidimizin annesi Sayın Arınç’a,bu ülkenin tek bir gram toprağını vermemeleri için ricada bulunmuş.

ADNAN OKTAR: Hay maşaAllah.

DİDEM HANIM: MaşaAllah. “Eğer bir gram toprak verirseniz hakkımı helal etmem. Bir de canım var. Bir tane canım var. Bir gram toprak vermeye kalkmayın. Bu ülke bizim, şehitlerimizin kanı yerde kalmasın” şeklinde bir konuşma yapmış.

ADNAN OKTAR: Kime söylemiş bunu?

DİDEM HANIM: Sayın Bülent Arınç’a.

ADNAN OKTAR: Allah Allah! Bülent Hocam, öyle bir imaj mı vermişki de öyle konuştu acaba o hanım? Bu normal bir şey değil. Bülent Arınç’ı biz severiz. Herkes severde ama oradaki üslup çok manidar. Demek ki daha sıkı ve daha kararlı olmasını istiyorlar Bülent Arınç Bey’den.

Üslup olarak çok net üslup kullanmasını bekliyorlar. Bu, Allah’tan bir işaret! Böyle ılımlı, ortalı, halim, her yere sıcak bakan, duygusal, gözleri yaşlı, tatlı devlet adamı değil de; kök söktüren, Allah’ın izniyle güçlü, kararlı, azimli, tek milim diyelim artık, milim, santim, gram toprak vermeye asla tavrı olmayan ve razı olmayan bir üslubu çok iyi vurgulamasını istiyor demek ki. Eğer böyle bir üslup görmüş olsaydı annemiz, böyle bir üslup kullanmazdı. Bunu söylediğine göre demek ki söylem yeterli olmamış.Doyurucu bir açıklama yapması lazım Bülent Arınç Bey’in. Bilinçaltında demek ki onu tedirgin eden bir hal var. Bülent Arınç’ta demek ki öyle bir hal görmüş. Sayarız, severiz, efendi insandır ama bu millet, bu devlet, bu topraklar hepimizin.

Siyasilerden çok kararlı, azimli, muktedir bir üslup bekler millet. Bu annenin böyle bir üslup kullanmasında manevi bir işaret var. Demek ki kükremesini istiyorBülent Arınç’ın. Kükresin, millet duysun. Türkiye’nin asla parçalanmayacağını, hiçbir şekilde, hiçbir ad altında da Kürt kardeşlerimizin bizden ayrılmasına vesile olacak bir sisteme asla boyun eğmeyeceğini hissettirmesi lazım.

Çünkü adamlar bin bir türlü hikaye formül buluyorlar. Yok bask modeli, yok kask modeli, bilmem ne, bunlar hikaye. Bir komünist devlet kurulması isteniyor. Özerlik, mözerklik, masa başı, PKK’yla anlaşalım, bilmem ne, böyle olaylar olmaz. Onlar şiddet yanlısı.Yapılacak şey onları ilmi olarak ikna etmek. Devlet edemediğine göre bizler ikna etmeye çalışacağız. Onun dışında da vatanın savunulmaz. Asker kendini savunacak. Özerklik ihanettir, hıyanettir. Asla kabul edilmez. Bölünmeye gidecek bir yolu açmak hıyanet olur. Bölünmeyi asla kabul etmeyiz. Vatanı bölmek isteyenler zaten haysiyetsiz, şerefsiz, namussuz, kevaşe, karaktersiz iblis takımıdır. Dünyanın en aşağılık, en şerefsiz adamlarıdır. Böyle bir şeye ılık bakanda aynı kafaya yaklaşır. Çok çok çirkin olur, çok çok yakışıksız olur.

Sayın Bülent Arınç da asker çocuğu, delikanlıdır. Böyle bir kükremeyi ondan istemek hakkımız. Çünkü siyasi konumu önemli, söz sahibi bir insan. Kükreyecek. Başbakan nasıl kükredi? İstirham ettik o zaman, “Başbakanım böyle böyle laflar ediyorlar. Vatanı böldürtecekler,‘PKK’ya yakınlar bunlar’ gibi sözler ediyorlar, bir çıkın kükreyin” dedik. Çıktı, ne dedi? “Vatan bölünmez” dedi. “Tek bayrak, tek millet, tek vatan” dedi. Hemen “Hitler’e benziyorsun” dediler. Ağzınızdan rezillik akıyor. Vatanın birliğini, bütünlüğünü istemenin Hitler’le ne alakası var? Hitler psikopatın teki. Ne demesi gerekiyordu? Nasıl konuşması gerekiyordu? Olabilecek en güzel şekilde konuştu. Ağzınızı bozmanız size geri dönecektir. Kötü söz sahibinindir. Dolayısıyla Başbakan gönüllerde taht kurdu. Bu sözüyle herkesin kalbine bir güven geldi. Oyları alabildiğine arttı.

 Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "6 Nisan 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder