“Sırtın da ben vardır” diyor. Var. Hatta garip yani önce kocaman bir ben, sonra daha küçük sonra daha küçük kuyruklu yıldız gibi. Peş peşe, peş peşe devam edip, omzumun bu tarafına doğru devam ediyor, doğru. “Göğsünde yaprak gibi bir ben vardır” diyor. Sağ göğsümde kocaman ben var hakikaten el ayası gibi büyük. “Sağ ayağında ben vardır büyük” diyor. Kocaman yani büyük irice bir ben var sağ ayağımda, doğru. “Yanağında ben var” diyor. Var sol yanağımda ben var. Gizleyeyim mi yani? Fotoğrafta görünüyor. Ne diyeyim? Baktı mı bu imayla görülür tabii, ikinci bir ihtimali olmaz ki.
Adam dürüst burada “Kendini ima ediyor” dese, haklı. Fakat ben ne yapıyorum? Gidip mason oluyorum. Hz. Mehdi (a.s) mason olur mu? Hz. Mehdi (a.s) olmadığımı vurgulayacak ne varsa yapıyorum. Daha ne yapayım? Mastika oynuyorum, Ankara havası oynuyorum, türkü söylüyorum. Ondan sonra, dekolte hanımlarla, hatta derin dekolte hanımlarla falan oturup sohbet ediyorum. Hz. Mehdi (a.s) bir kere haşa külliyen bakmaz öyle hanımlara. Gözünü bile açmaz, öyle bir şey olmaz. Hz. Mehdi (a.s), masonluğa karşı olması gereken bir varlık. Hz. Mehdi (a.s) mason olur mu? İşte olmadığımı ispat etmek için ne gerekiyorsa yapıyorum. Hz. Mehdi (a.s) mastika oynar mı? Hz. Mehdi (a.s) Ankara havası oynar mı? Türkü söyler mi? Söylemez. Tamam, o deliller var ama ben de böyle deliller sunuyorum olmadığıma dair.
Diyor ki, “Daha da pekiştirecek delil onlar” diyor. O zaman olmadı. O zaman kendin bilirsin. Hüsn-ü zan ediyorsan, Allah razı olsun. İnşaAllah, sen Hz. Mehdi (a.s) olursun.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder