05 Nisan 2012

Türkiye-İsrail İlişkileri ve Filistin

İsrail - Hebrew Üniversitesi Vidal Sasson Uluslararası Çalışma Merkezi’nin başkanı Profesör Robert S. Wistrich ile yapılan canlı bağlantı:

ROBERT WISTRICH: Bu şekilde düşündüğünüzü duyduğuma çok sevindim. Bence çok cesurca bir konuşmaydı. Çok önemli bir beyanda bulundunuz. Özellikle bütün bölgedeki herkesin bunu bilmesini, özellikle de Arap dünyasının da bunun bilinmesini çok isterim. Ne yazık ki soykırımı yalanlayan birçok kişi var ama sizden bu çok önemli konuşmayı duydum. Umarım Ortadoğu’da birçok başka insanlar da bu şekilde düşüncelerini dile getirebilirler. Benim sorum; “Şu anda İsrail hükümeti ve Türkiye hükümeti arasındaki gerilimi azaltmak için ne yapabiliriz?” Bildiğiniz gibi Türkiye ve İsrail daha önceden yakındılar, birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Ayrıca geçmişimizde de birçok olumlu gelişme olmuştu. Örneğin, İsrail’deki engizisyon sırasında Osmanlı kucak açmıştı, Yahudilere barınacak yer ve koruma sağlamıştı. Ama şuanda bu gelirim var, karşılıklı tehditler var, yanlış anlamalar, suçlamalar var. Sizce bunun nedeni nedir ve her iki tarafta da bu durumu ortadan kaldırmak için ne yapabiliriz?
ADNAN OKTAR: Karşılıklı ziyaretler, özellikle eski baş hahamın Türkiye ziyareti çok olumlu etki yaptı. Yine daha üst düzeyde bazı ziyaretler bekliyoruz. Bunlar çok olumlu etki yapıyor. Dikkat ederseniz genel tansiyon düştü, eskisi gibi değil. İlk başta çok yüksek bir tansiyon vardı ama bu son ziyaretlerde, son birkaç ziyaretle, bu tansiyon ciddi şekilde düştü. Şimdi yine ehemmiyetli, önemli bazı kişileri bekliyoruz, onların ziyaretiyle tansiyonun tamamen düşeceğini düşünüyorum. Çok olumlu etki yapıyor. Biz İsrail halkını, İsrail memleketini ve bu Hz. İbrahim (a.s)’ın evlatlarını, Hz. İbrahim (a.s) soyunu Hz. İsrail (a.s)’ın soyunu her zaman koruyup kolladık. Türkiye’de de her zaman saygı duyulan ve sevilen bir toplumdur İsrailliler, Museviler, özen hep gösterilmiştir. Yine aynı özenin gösterileceğini düşünüyorum. Türkiye’de son derecede özgür oluyorlar. Güvenlikleri kendileri de gelip görüyorlar tam oluyor. Kendi vatanları gibi özgürce yaşayabiliyorlar. Dolayısıyla meydana gelen tırmanış sunidir, öyle bir konu yok. Halkımız, milletimiz, Türk milleti, İsrail’e karşı her zaman şefkatli olmuştur. İsrail’de de bir Türkiye hayranlığı vardır, Türkiye’yi severler, Türkiye ye karşı bir muhabbetleri vardır, ikinci vatanları olarak görür İsrailliler Türkiye’yi. Dolayısıyla biz bu suni gelirimi ortadan kaldırdık ve kaldırmaya da devam edeceğiz. Yine önümüzdeki günlerde olacak ziyaretinde çok olumlu etki yaptığını hep beraber göreceğiz, inşaAllah.
ROBERT WISTRICH: Öncelikle çok olumlu düşünüyorsunuz. Çok güzel düşünüyorsunuz. Umarım bu yönde ilerler her şey. Çünkü ihtiyacımız olan son şey İsrailliler olarak, Türkiye’nin bizim düşmanımız olması ve ülkemizde kimse bunu istemez. Diğer bir sorum ise Filistin konusu, bu milyonlarca Müslüman için bir sorun. Benim anlamadığım şu; neden dünya çapındaki milyonlarca Müslüman, bizim Yahudilerin Ziyon’la, kutsal topraklarla tarihi dini bağlarımızı anlayamıyor. Halbuki bizim kitabımız Tevrat’ta ayrıca İncil’de ve Kuran’da da, Yahudilerin bu topraklarda yaşamasının bir hak olduğu bence açık bir gerçek. Dolayısıyla Museviler büyük miktarlarda, büyük sayılarda Siyon’a, İsrail topraklarına dönmeye başladığında, ki burası Filistin, yabancı işgalciler değillerdi. Doğum yerlerine geri dönüyorlardı, kültürlerinin, dinlerinin doğduğu yerlere geri dönüyorlardı, orası bizim kutsal topraklarımız. İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un çocukları olarak döndüğümüz yer. Ayrıca Musa’nın Mısır’dan çıktıktan sonra halkını götürdüğü yer. Dolayısıyla neden Müslümanların bunu anlamakta zorluk çektiğini bilemiyorum. Tabii ki Sayın Adnan Oktar’ın bu şekilde düşünmediğini biliyorum ama bu konuda yardımcı olabilirse, neden diğer Müslümanlar anlamıyor?
ADNAN OKTAR: İsra Suresi’nin 104. ayetinde, şeytandan Allah’a sığınırım; “Ve onun ardından İsrailoğulları'na söyledik” diyor Cenab-ı Allah, "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız.” Yani İsrail milletinin o bölgede yaşaması Kuran’a göre gerekli, normal ve Allah’ın kaderde yazdığı bir olay. Fakat İsrail’in orada olmasının amacı, sadece İsrail’in orada rahat rahat yiyip içip rahat yaşaması değil. Allah İsrail’in dindar olmasını istiyor, imanlı olmasını istiyor ve çok önemli bu husus; Kral Mesih’e-Moşiyah’a tabi olmalarını istiyor. Moşiyah’a tabi olduklarında Şiloh’a, yani Kral Mesih’e tabi olduklarında, Allah o bölgede huzur, bereket ve bolluk vereceğini söylüyor. Aksi durumda; intikam alacağını, büyük acılar vereceğini, büyük ızdıraplar vereceğini söylüyor. Yani İsrail Darwinist-materyalist olarak bölgede yaşamaya kalkarsa, Allah rahatlık vermeyeceğim diyor Tevrat’ta. Çok büyük azap vereceğini, uzun uzun anlatmış. Yani çok büyük felaketler vereceğini, uzun uzun anlatmış ve “kalplerinize şiddetli korku salacağım ve intikamım müthiş olacak” diyor Allah. Ama Kral Mesih’e uyarlarsa, Moşiyah’a uyarlarsa, dindar olurlarsa, bölgede bereketle, bollukla, huzurla yaşayacaklarını söylüyor Allah. Bu hususun çok önemli olarak İsrail’debütün insanlara, devlet görevlilerine, herkese anlatılması gerektiği açık. Yani aksi durumda Tevrat’ın hükmünü Allah, ortaya koyacağını söylüyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "24 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder