05 Nisan 2012

Kuran'a Uymayanların Karakterleri...

Kuran'a uymayanlar, kendilerinin tiksinilecek kişiler olduklarını bilirler… Zaten konuşmalarında da kendilerinin de tiksinilecek bir şey olduklarını söylüyorlar da yani farkında onun. 


Mesela bir sokakta böyle bazen uyuz köpekler olur, böyle suç işleyeceğini düşünür hayvan yazık böyle kaçar, kenardan köşeden seyreder böyle kendini suçlayarak. Bunlarda bu kafada oluyorlar. Sizin nurunuz, temizliğiniz onlara çok ağır geliyor. Çünkü onların konuştuğu bayanlar, tam onlara göre ayarlı oluyor, tam böyle züppe kaşar, pislik, kirli, hasta, manyak tıynetli, dedikoducu, ruhu kararmış, sevgisiz, tutkusuz, mekanik, taş kalpli oluyorlar. O tabii istemiyor onun öyle olmasını. O da onun öyle olmasını istemiyor ama bu sistemde başka bir şey çıkmıyor. O yüzden sizi, cehennem ehlini Allah, bir imkanla donatmıştır. Donatma ama azap olan bir donatma onlar için. Böyle ekran gibi bir yere baktıklarında, cennet ehlini görüyorlar oradan. O kıyas, cehennemin azabını asıl artıran işte odur. Çok şiddetli azabı artıran şeydir o. Şimdi size baktıkça, o azap katlamalı oluyor. Çünkü akşama kadar züppelerle beraber olmak, o kadar ıstırap vericidir ki onlar için. Neresine dönse çakalla karşılaşıyor, neresine dönse itle karşılaşıyor. Çünkü it ite karşı mecburen itleşiyor. Çakal çakala karşı mecburen çakallaşıyor.


Ama sizin dünyanızda nur gibi insanlar var, melek gibi insanlar var. Efendilik yarışı var, terbiye yarışı var, sevgi yarışı var, tutku yarışı var, temizlik yarışı var, güzellik yarışı var, iyilik yarışı var. Bunun sonucu sadece çok müthiş bir güzellik oluyor. 


Küfürde bir pislik yarışı var. Hatta kiminle daha iyi olursa pislik yapar, onu düşünüyor. En aşağılık adamlarla işbirliği yaparlar. Mesela kimi baronun etrafında çörekleniyor, kimi başka bir itin etrafında çörekleniyor, kimi başka bir çakalın etrafında çörekleniyor, klan haline geliyorlar, pislik klanı. Bunlar böyle pis bir dedikodu sistemi içerisinde yaşarlar aynı zamanda. Bunlarda sürekli haber ağı var. O onun dedikodusunu yapar, o onun dedikodusunu yapar, yani dedikodu bunlar için çok hayatidir. Nefret de çok önemli hayatidir. Yalnız nefrete vücutları öyle kayışlaşıyor ki, mesela nefret, sizin körpe vücudunuzu çok sarsar. Mesela Müslüman’ı kavurur, yapamaz Müslüman’ın bünyesi, müthiş sarsılır. Bunlar kösele gibi olduğu için bu hayvanlar, yani şimdi içi katran gibi, cildi kösele gibi, adamın yüzüne sülfürik asit aksa, etki etmiyor, yani adam pişmiş. Sülfürik asit bir katman daha getiriyor, iyice bunlar kepaze oluyorlar. Onun için mümin pislik adamlardan uzak durarak kendini o zararlardan korumuş oluyor. 


Allah hani ayette diyor ya; “yüz çevirin” dediği odur. Allah size güzel ve iyi insanlar nasip ediyor. Şimdi o yüzden sizin tutkunuza acayip şaşırıyorlar. Sevginize acayip şaşırıyorlar. Şimdi herif gelmiş elli beş yaşına, atmış yaşına, atmış beş yaşına, yetmiş yaşına veya kırk beş yaşına, kırk yaşına gelmiş, hayatında hiç sevgi görmemiş. Karısına bakıyor, bakteri yuvası gibi leş gibi orası mantarlı burası bakterili her yerinde böyle pislik, konuşmaları leş gibi. Adama bakıyor, adam ondan bin kat daha pislik, yani böyle bakteri torbası gibi mikrop gibi. Şimdi sizi görünce, acayip ıstırap çekiyor. Yani ben diyor ömür boyu sürünmüşüm, ömür boyu cehennemde yaşamışım diyor. Ne yapsın? O zaman onlardan da bu güzelliği alalım diyorlar. Nasıl alalım? Fiilen alamayız, o zaman bu pis iğrenç dillerini, şeytan dili gibi dillerini uzatarak, size yaklaşmak istiyorlar, bizlere yaklaşmak istiyorlar. Ben de ne yapıyorum, makasla o pis dillerini ateşli makasla yakıyorum ve koparıyorum dillerini. Yani hukukla kanun ölçüsüyle,inşaAllah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "24 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder