Müslümanlar büyük iftarlar yapmasın yazıları hakkında:
Beş yıldızlı otellerde dansöz oynatmak serbest, içkili toplantılar yapmak serbest, her türlü olay serbest. Müslümanlar iftar yaptı mı, olmaz. Nerede yapacaklar? Çadırlarda, yerin altında, toprak evlerde.?
Yok kardeşim, beş yıldızlı otellerde yapacağız. Allah diyor; “Dünyada sizin, ahirette yalnızca sizindir” diyor. Elbisenin en güzelini biz giyeceğiz, Müslümanlar giyecek. En güzel arabalara Müslümanlar binecekler. İnananlar, en güzel otellerde en güzel yemekleri onlar yiyecekler. En güzel hayatı onlar yaşayacaklar. Ahirette de cenneti yaşayacaklar inşaAllah.
Müslümanların bir hırkası olacak, üstü başı pejmürde olacak. Böyle vahşi bakışlı olacak. İzbe evlerde, karanlık evlerde tek bir ampul sarkacak, bir lambayla aydınlanacaklar. Ramazan olacak; ağzı kokacak. Buna çok makbuldür, diyor bayağı. “Miski amber gibidir o” diyor. Temizlemek, ağzının mis gibi olması zor bir şey mi? Nerede rezil ve pis şey varsa onu Müslümanlara layık görüyorlar. Müslümanlar şık ve güzel otellerde şık ve güzel kıyafetlerle, şık ve güzel yiyeceklerle iftarlarını yapacaklar.
İttihad-ı İslam’dır Müslüman aleminin kurtuluşu. Biz İttihad-ı İslam’ı istiyoruz, Türk-İslam Birliği’ni. O zaman bütün bela, fitne ortadan kalkar. Ne açlık kalır, ne anarşi kalır, ne PKK kalır, ne terörist kalır, ne it kopuk kalır, ne iddia edilen Ergenekon terör örgütü kalır. Hiçbir şey kalmaz. Fitne kökünden hallolur. Herkes biliyor biteceğini. Ne kesin çözümdür. Bıçak gibi keser, atar ve arkasından da bir daha fitne ne yeryüzüne gelir, ne dünyada insanlar bu fitneyi yaşarlar. Konu biter. Hz. İsa (as)’dan sonra tabii bozulma olacak.
Müslümanlar sakın böyle şeylere yaklaşmasınlar. İkna da olmasınlar bu tip şeylerde. İşte en berbat şeyleri giymek, en berbat şekilde yaşamak. Böyle bir konu yok. Müslümanlar en kültürlü, en kaliteli, en şık, en nezih, en nezaketli, en sevgi dolu, en güzel düşünen, en yardımsever, en güzel huylu olacaklar. Her şeyin en güzelini almaya onlar layık, güzel insanlar layıklar, iyi insanlar layıklar. Darwinistler, materyalistler “bize kalsın” diyorlar. Yok, biz de Müslümanlara kalsın diyoruz. Darwinist materyalist zengin olmasın demiyorum ben. Onlar da olsun. Ama Müslüman’ın zengin olmasından, güzel yaşamasından niye rahatsız oluyorsunuz?
Hiçbir aklı başında Kürt komünizmi istemez. Zorla, silahla, dayatmayla, tehditle orada fitne çıkarıyorlar. Olay bu başka bir şey yok.
“Müslümanlarla gayri Müslimler birlikte yaşayamaz.” Yahut “İslam’ı yaşamayanlar birlikte yaşayamaz” mantığı çok yanlış. Bu nerede görülmüş? Mekke müşriklerinin içinde yaşamıyor muydu Resulullah (sav)? Sahabe, Musevilerle Hıristiyanlarla iç içe yaşamıyorlar mıydı? Hıristiyanlar geldiğinde Peygamberimiz (sav) cübbesini çıkarıp altlarına sermiyor muydu? Niçin beraber yaşanmasın? Hayrettin Karaman müceddit, müçtehid ayarında bir insan. Çok saygı duyduğumuz, sevdiğimiz bir insan ama burada yanlış bir mantık var. Dolayısıyla hocamızın o sözünü ivedilikle düzeltmesi lazım.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''19 Ağustos 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr adresinden seyredebilirsiniz.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder